Muskeffect: İnovatif Fikir Üretimi ve Pazarlaması Üzerine

Kerem Turhan
5 min readOct 5, 2021

--

Elon Musk with Spacex

“Neden yaşıyorsunuz? Yaşamanın amacı ne? Size ilham veren şeyler neler? Geleceği neden seviyorsunuz? Eğer gelecekte farklı gezegenlere açılmayacaksak, yıldızları keşfetmeyecek öyle bir gelecek çok bunaltıcı olacaktır.” Elon Musk bu sözleri sarf edip, evrenin sonsuz büyüklükteki kara kutusuna kaydederken bizler hayatın olağan akışında belirli bir yörüngede ilerleyip duruyorduk. Sıradanlığın ritmini yitirmeden ilerlediği hayatın olağan akışından soyutlanıp da kafamızı farklı bir yöne çevirdiğimiz an, standartlarımızın hiç olmadığı kadar hızlı değiştiği, 1950'ler sonrası oldukça popüler olan uzay-zaman çizgi romanlarının artık rahatça dizi-film haline getirilip heterojen bir yapıya büründüğü dahası Mars’ta kolonileşme süreçlerinin konuşulduğu bir zaman çizgisi üzerinde koşturduğumuza şahit oluyoruz. Bu noktada, bugüne kadar sadece filmler ya da çizgi roman kitaplarında karşılaştığımız ve ütopik sohbetler olarak adlandırdığımız sohbetlerde konu olarak belirlediğimiz o meşhur uzay yolculukları artık birer gerçek haline gelmeye başladı. Üstüne üstlük, uzay maceralarını gerçek kılan, yazının konusu ve ana kahramanı olup, dünyayı değiştirmeye and içen kişi bir pelerinli de değil, içimizden biri; Elon Musk. Tabii ki, bu fikirleri üretmek başlı başına bir çılgınlık iken, hayata geçirebilmek ise başlı başına bir yetenek! Uygulanabilirlik noktasında bitmek bilmeyen soru işaretleri olan bu süreçlerin bir bir gerçek olduğuna şahit oluyoruz. Dahası, çıktı elde edildikten sonraki pazarlama süreci ise artık bambaşka seviyede başarı öyküleri içeriyor.

Uluslararası resmi kuruluşlar veya devlet destekli uzay projeleri kapsamı dışında ele aldığımız ve birey bazında değerlendirdiğimiz uzay yolculukları mevcut normalimiz olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. Bu noktada da Elon Musk’ın en büyük hedefi uzay uçuşlarını uluslararası resmi kuruluşlar veya devlet destekli uzay projeleri tarafından yürütülen bir çalışma olmaktan kurtarıp, özel şirketlerin gözetimi altındaki bir girişime çevirmek. Musk, bu vizyon doğrultusunda ilerleyerek planlanan süreci yaşanabilir kılmaya çalışıyor ve bu kapsamda da ilk yolculuk tamamlandı. SpaceX’in dört farklı insanı taşıyan Crew Dragon kapsülü pazar günü sabaha karşı (19 Eylül 2021) seyahatini tamamlayarak Dünya’nın atmosferine daldı ve Florida’nın doğu kıyılarında denize iniş yaparak şirketin uzaydaki ilk sivil görevini tamamladı; böylece üç günlük uzay turu, uzay turistleri tarafından sorunsuz bir şekilde tamamlanmış oldu. Armstrong’un aya ilk ayak bastığı zaman söylediği “bir insan için küçük, fakat insanlık için dev bir adım” cümlesini şimdi Musk ve beraberindeki birçok farklı uzay turisti sarf edebiliyor. Yanlış okumadınız, bahsi geçen süreç bir uzay turu süreci, dahası sorunsuz şekilde atlatılan karmakarışık bir süreç. Bizim normallerimiz ya da ritüellerimiz diyebileceğimiz spesifik şeyler, deniz-kum-güneş ve alabildiğine yeşillik yok bu yolculukta dahası Instagram storysi ve görüntülü arama da yok. Aksine, bir insan olarak tatmak isteyeceğimiz duygular var; bilinmezlik, heyecan ve keşfetme güdüsü almış başını gitmiş bir halde kendisini hissetiriyor. Musk, argümantasyonunu bahsettiğim bu başlıklar altında sıralamış ve bireycilik ekseninde ilerlemiş. Ayrıca, mevcut yolculuk sürecini resmi kurumlardan bağımsız olarak, kimsenin etkisi altında kalmadan yapılabilen bir yolculuk olarak kabul ettirmesi de argümantasyonun diğer bir güçlü yanı. Kim bilir, belki de çok yakın zamanda yeni normallerimiz artık bu şekilde olacak. Gün gelecek story atmak için uğraşmayacağız da, Dünya’yı uzaydan görebilmenin mutluluğu ile kendimizden geçeceğiz ya da Venüs’e bakıp romantizme dalacağız ya da bizzat bir Venüs yerleşeni olup hayatımızı idame ettireceğiz, kim bilir? Subjektif bakış açısı ile hayatını anlamlı kılan insan, uzay-zaman ekseninde bambaşka fikirler ile okuyacak hayatını belki de. Dinamiklerimizin günden güne değiştiği günümüz dünyasında bu sürecin ne şekilde evrilip bir olgu haline dönüşeceğine hep birlikte şahit olacağız. Sürecin maddi boyutu ve manevi olarak da ayrı bir boyutu mevcut. Kısa vadede elbette küçük çaplı yolculuklar göreceğiz, fakat uzun vadede nasıl bir gelecek ile karşılaşacağız kestirmek güç. Musk’ın ekstrem fikirleri, sürecin uygulanabilirliği ve pazarlama başarısı bu süreci şekillendirecek en büyük etkenler olacak.

Bir marka olarak dünya sahnesinde yerini almış; inovatif düşünme ve horizonlar belirleme noktasında muazzam işler yapan Elon Musk elbette yeryüzünde de geleceğin dünyasını inşa etme sürecinde önemli adımlar atıyor. Yaptığı sayısız beyin fırtınaları sonrası elle tutulur, gözle görülür uygulanabilir somut çıktılar elde eden Musk, Tesla markası ile otomobil dünyasında muazzam denecek inovatif bir başarıya imza attı. Elon Musk’ın Steve Jobs benzeri kişiliği ile Tesla, otomobillerin geleceği ve sürdürülebilir enerji hareketi hakkında etkileyici hikayeler anlatıyor. Tesla sahibi olmak isteyen müşteriler Tesla’larını almak için birkaç yıl sıra bekliyorlar. “Tesla gibi bir marka müşterilere kendilerini ifade edebilecekleri bir platform sağlar. Bir Tesla sahibi olmak, müşteriler için hem harika bir sürüş deneyimi yaşamaktır hem de kendi kimliklerinin bir ifadesidir.” Bu süreçte Musk’ın “Tesla neden alınmalı?” sorusuna karşılık oluşturduğu argümantasyon süreci detayına kadar incelenmeli. İlk olarak dünyanın enerji kapasitesi ve beraberinde oluşan sürdürülebilir enerji hareketi, ikinci olarak ise otomobillerin yaşadığı değişim ve konfor; temel argümanlar olarak belirlenmiş. Araç satın alındıktan sonra müşterilerin kazandığı kimlik ise süreçte yeni boyut(extension) olarak yerini almış ve Tesla satın alan müşterilerin kendilerini marka ile özdeşleştirerek aidiyet süreçlerini doyasıya yaşayacakları taraflarına aktarılmış. Görünen şu ki, Musk, Tesla’nın pazarlama sürecinde argümantasyonunu sağlam şekilde temellendirerek konforuna düşkün, çevre dostu ve sadık müşteri kitlesini oluşturmuş. Tabii ki anlattığım süreç sac ayağının sadece belli bir kısmı, fakat yol göstermek ve temellendirmek açısından oldukça önemli. Bonus olarak, sürecin türev etkisine-rekabet yaratıp farklı markaların da bu sürece dahil olduğuna bir bir şahit oluyoruz ve olmaya da devam edeceğiz. Bu noktadaki güncel örneğimiz: General Motors, 2025'e kadar elektrikli araç ve otonom sürüşe 35 milyar dolar yatırım yapma vizyonu kapsamında otonom sürüş teknolojileri odağında çalışan Çin merkezli startup Momenta’ya 300 milyon dolar yatırım yapacağını duyurdu. Momenta ayrıca Toyota ve Daimler tarafından da destekleniyor. Gördüğümüz gibi Musk, fkirleri ile bir temel oluşturup uygulamaya sundu ve pazarlama başarısı sonrası tetikleyici güç olarak yeni bir alan yarattı.

Gelinen noktada, Musk’ın dünyanın çoğunluğu için “uçuk” denilecek fikirleri bir bir gerçeğe dönüştürdüğüne şahit oluyoruz. Düşünseli yaratma ve sonrasında bu düşünselini argümente ederek ikna-uygulama-pazarlama sürecini başlatma noktasında Musk ilerici adımlarla dünyaya etki ediyor ve geleceğe yön veriyor. Attığı adımlar ve fikirleri sadece pazarlama sektörü tarafından değil, tüm dünya vatandaşları tarafından irdelenerek nasıl başarıya ulaştığı ve ne şekilde kitlelere/dünyaya etki ettiği incelenmeli. Yarattığı etki sonucunda dünyanın içinde bulunduğu değişim sürecine olan etkisi ise yadsınamaz gerçeklik noktasında ele alınarak detayına kadar araştırılmalı. Kim bilir belki de kaleme aldığım bu yazı ve daha niceleri evrenin kara kutusuna kaydedilip, ileride Mars veya farklı bir gezegende kurulacak kolonide okunup, gülünüp geçilecek bir veri olarak hayatımızda yer alacak. Geleceği öngörmek zor, fakat yaşanan değişim sürecinde paydaş olarak yer alabilmek bizlere bağlı.

Keyifle Kalın!

--

--

Kerem Turhan

Essays about Marketing and Business World & Fictional Universe